- Üniversitenin web sayfalarına, yönetmeliklere ve diğer kaynaklara sıklıkla başvurmaları, Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi ile danışmanlarına sürekli uğramalarını özellikle tavsiye ederiz.
- Üniversitemiz pek çok başarılı öğrencinin seçilerek geldiği bir öğrenci nüfusuna sahip ancak lisede çok başarılı olan her öğrenci üniversitede “A’lık öğrenci” olamayabiliyor.
- Bunun yanı sıra çocuğunuz benlik saygısını akademik başarısına yükler, sizlerin onu yalnızca “başarılı” olduğu zaman ve “başarılı” olduğu kadar sevip, onaylayacağınıza inanırsa, en ufak bir başarısızlık ihtimali bile onun için duygusal anlamda yıkıcı olabilir.
- Kendi kararlarını vermeleri, kendi problemlerini kendilerinin çözmeleri ve dersleri ve diploma programlarını kendilerinin seçmesine olanak tanıyın.
- Özellikle diploma programlarını seçerken, kolay ya da pragmatik diye düşündüklerini değil, entelektüel olarak ilgi duydukları, keyif alıp, başarılı olacakları alana yönelmeleri için destek olun.
- “Öğrenmek için öğrenmenin” önemini vurgulayın. Aldıkları derslerde neler öğrendiklerini, öğretim üyeleri ile yaptıkları akademik tartışmalara ilgi gösterin. Onlarla birlikte öğrenin (bu arada, bu sizin için de çok keyif verici ve eğlendirici olacaktır.)
- “Başarısızlık” ile “hayal kırıklığı” arasındaki farkı iyi belirleyin. Bazen beklediklerinden kötü not almaları, “başarısız” oldukları anlamına gelmez. Bunu kendinize ve çocuğunuzasürekli hatırlatın.
- Lisede iken, öğretmenlerinden ya da okulun sağladığı olanaklardan yararlanarak çocuğunuzun akademik başarısını yakından takip ediyordunuz. Artık bu mümkün değil!
- Çocuğunuz artık bir yetişkin (inanması ne kadar zor!) Hukuken notlarını ondan başkası göremez. Üniversite hiçbir şekilde bu bilgiyi başkalarıyla (ve sizinle de) paylaşamaz.
- Yukarıda belirttiğimiz gibi, akademik başarıları konusunda gerçekçi olun. Kimi ders veya konularda sorun yaşamaları çok doğal. Bu sorunları sizinle paylaşmaları için yüreklendirin. Zorluk yaşadıklarında üniversitenin sağladığı olanakları (örneğin, Akademik Destek Programı) hatırlatın. Öğretim üyeleri ve asistanlarla iletişime geçmeleri, danışmanları ve BAGEM ile sürekli görüşmelerini teşvik edin.
- Yeni bir yaklaşım gerçekleştirin: çocuğunuzun notlarını ve akademik başarılarını, onları kontrol etmek için değil, onlara destek olmak için öğrenmeye çalışın. Bu bakış açınızı onlarla paylaşın.
- Her ne kadar çocuğunuz artık “özgür” olsa da sizin hala ona yardım ve destek olmak için yanında olduğunuzu bilmeye ihtiyacı vardır. Bu yüzden destekleyici bir ilişki sağlamanız önemlidir.
- İletişimi devam ettirirken onun daha özerk olma isteğini göz ardı etmeyin ve onun bireyselliğine saygı gösterdiğinizi belirtin.
- Evde ya da uzakta, birlikte iyi tanımlanmış iletişim zamanve yöntemlerini belirleyin. İletişimi yüzyüze ya da telefonla ya da mesajlaşarak, ne zaman ve nasıl yapacağınızı iyi düşünün.
- İletişimin hangi sıklıkla olduğuna dikkat edin. Ne çok sık ne de çok uzak aralıklı olmaması için size ve çocuğunuza uygun bir denge tutturmaya çalışın.
- Özellikle üniversitenin ilk yılında, ama çoğu zaman karşılaşılan bir durum, kimi öğrencilerin ebeveynlerini çok sık aramalarıdır. Üniversitenin onlara göre olmadığını, başarısız olacaklarını veya evlerini çok özlediklerini duyabilirsiniz. (Daha çok üniversiteye uyum sürecinde) zorluk yaşadıklarında ilk arayacakları kişi sizsiniz. Çocukluklarında yanınızda duydukları güveni duymak, sorumluluklardan kaçınmak isteyeceklerdir. Dinleyin, yüreklendirici olun, ama onlar yerine karar verip, sorumlulukları üstlenmeyin.
- Bireysel ve Akademik Gelişim Merkezi’nde gerekli desteği verecek bir ekip olduğunu, danışmanları ile her zaman görüşebileceklerini hatırlatın.
- Çocuğunuz akademik olarak da, sosyal olarak da sorunlar yaşayabilir. Bu doğal bir durumdur. Sorunlarla baş edebilmeleri için yanlarında olduğunuzu hatırlatın, ancak sorunlarını kendileri çözmelerine olanak sağlayın.
- Çocuğunuz yetişkin olmaya başladıkça ve buna uyum sağladıkça sizinle olan ilişkisi de değişecektir. Bu doğal ve sağlıklı bir durumdur.
- Kendi başlarına karar vermeyi öğrenmeye başladıkları andan itibaren, sizinle olan ilişkilerinde bağımsızlıklarını öne çıkarmak isteyeceklerdir. Sizinle olan ilişkilerinde, onlardan ne beklediğinizi açık olarak belirtin. Daha da önemlisi, onların beklentilerini de ciddiye alın.
- Çocuğunuzu bu yaşa kadar siz yetiştirdiniz. Yetişkin olmaları için onları en iyi şekilde hazırladınız. Artık söz sırası onlarda!
- Çocuğunuzu bu aşamaya getirene kadar yaptıklarınızdan gurur duyun, kendinizi kutlayın. Çocuğunuzun da başarılı olacağına inanın.